Sosyal medyanın, hayatımızın ayrılmaz bir parçası olması şüphesiz gündelik yaşantımızı pozitif anlamda etkileyen bir durum. Getirdiği nimetler birçok… Bilgiye zamansız ve hızlı erişim, kişilere zamansız ve hızlı erişim başta olmak üzere faydası saymakla bitmez. Zamansız ve hızlı erişim etiketlerinin altını çizmek istiyorum çünkü bence çoğu kişinin nimetlerinden faydalandığı bu ‘kolaylaştırıcı’ etiketlerin zararı yararından çok daha fazla.
Kişilerle yaşanılan iletişimler üzerinden konuşacağım, bilgiye zamansız ve hızlı erişimin ne gibi bir zararı olabilir?
Zamansızlıkla beraber artık insanlarla iletişim kurulabilmesinde sakınca olmayan saatlerin dışına çıkıldı. Nasıl ki akşam saat 20.00’dan sonra arama yapmak nezaket dışı bir durumsa, günümüzde bir o kadar normal. İnsanlar, karşısındakilerin (telefonun diğer ucundakiler yani) her an elinin altında olduğunu bildiği için, atılan mesajları ve yapılan çağrıları istedikleri süre boyunca dikkate almama şansına sahipler. Bu aynı zamanda uygulamaların verdiği ‘görüldü bilgisi’ veya ‘çevrimiçi’ bilgilerinin açılıp kapatılabilmesi ile de destekleniyor. Telefon ekranında sadece birkaç dakika harcanarak atılabilecek bir mesaj insanı ne kadar yorabilir? Konuşmak istememeyi belirtmek neden bu kadar zor? Bir insana bu kadar hızlı erişimin ne kadar mutluluk duygusu bıraktığını bilmiyorum, ne kadar heyecan bıraktığını bilmiyorum. Benim için bir mesaja on dakika sonra cevap verilmesi, yüz yüze konuşmada muhatap kişiye on dakika boyunca hiçbir şey söylememek ile eş değer. Kitaplarda okuduğum kadarı ile anlıyorum ki mektupların yazıldığı dönemde, her bir kelimeye önem veriliyordu, artık cümlelerin bile bir önemi yok. Hızlı ve zamansızlığın etkilerinin bu denli ciddi değişim yaratması çok ilginç. Kişinin, telefon karşısındaki kişiyi elinin altında görmesi kısmına dikkat çekmek istiyorum. İster kabul edelim ister etmeyelim bu durum bir çoğumuz için bir gerçek. Kişinin gitmeyeceğini bilmek eminim çok büyük rahatlık sağlıyordur. Ne mesajına dönmeye ne de aramasını yanıtlamaya gerek var çünkü dönülmediği durumda kişi yine orada kalacak. İnsanın yüz yüze olmayınca çekineceği bir durum da kalmıyor, bir durumdan çekinmek için seni gören birilerinin olması gerekebildiği durumunu göz önünde bulundurduğumuz zaman bakıyorum ki yüz yüze olmayınca hiçbir çekinme yaşanmıyor. Sosyal medyanın iletişim alışkanlıklarını ve insan ilişkilerini bu denli değiştirmesi ne kadar güçlü bir değişim ve etkileşim aracı olduğunu gösteriyor.
Zamansız ve hızlı erişimin, saygının ve sevginin üzerinde ciddi değişim yarattığını düşünüyorum.
Kısaca sosyal medya berbat bir şey.
Yorum bırakın